Her bireyin yüz ve çene yapısı birbirinden farklıdır. Bu nedenle dişlerin şekli ve yerleşimi de hastanın karakteristik özelliklerine göre tasarlanmalıdır.

Dişlerin yanı sıra dişetinin şekli, konuşma ve gülme sırasındaki görünme miktarı da estetik görünümde büyük önem taşır. Zaten ‘pembe- beyaz estetiği’ olarak adlandırılan değerlendirme bu iki dokunun birbiriyle ve tüm yüzle uyumunu içerir. Bu değerlendirmede dikey ve yatay bazı düzlem ve noktalar rehber alınır. Böylece güzel bir gülüş yaratabilmek için uygun oranlar ve ilişkiler dikkate alınmış olur.

Pembe estetik, dişetlerinin birbirini belli bir simetride takip edecek şekilde orantılı hale getirilmesidir. Özellikle gülüşteki ahengin belirlenmesinde dişetleri çok önemli bir yer tutar. Bu nedenle ön bölgede estetik restorasyonlar planlanıyorsa dişlerden önce dişetleri değerlendirilerek gerekli şekillendirmeler yapılmalıdır. Gingivektomi ve gingivoplasti olarak adlandırılan bu işlemlerle dişeti istenen forma getirildikten sonra dişlerdeki düzenlemelere geçilir.

Dişlerdeki estetik düzenlenmeler farklı yöntemler ve materyaller ile yapılabilir. Bunun seçimi hastanın istekleri ve hekimin tespit ettiği gereksinimler doğrultusunda yapılır. Kompozit dolgu maddesi ile dişlerde oldukça başarılı düzenlemeler yapılabilir. Özellikle kırık dişlerin tamiri, diş arası boşlukların (diastema) kapatılması gibi işlemlerde tek seansta estetik bir görünüm elde etmek mümkündür. Ancak diş formları ve renginde daha belirgin bir değişim gerektiğinde porselen laminalar ve zirkonyum kronlar tedavi alternatifi olmaktadır. Tüm bu tedavilerle görsel olarak dengeli bir estetik ve ahenkli bir gülüş yaratmak mümkündür.